İlk Yara
Gülüyordu : Mavi göke, bulutlara, göllere; Gülüyordu : Minâreye, kiliseye, her yere; Gülüyordu : Akan suya, uçan kuşa, çiçeğe; Gülüyordu : Yangınlara, hançerlere, her şeye. Hekim geldi, ona dahî gül...
Uncover valuable insights on economic trends, shifts in financial markets, and the latest business news from around the world, keeping you informed on the forces shaping the global economy.
Gülüyordu : Mavi göke, bulutlara, göllere; Gülüyordu : Minâreye, kiliseye, her yere; Gülüyordu : Akan suya, uçan kuşa, çiçeğe; Gülüyordu : Yangınlara, hançerlere, her şeye. Hekim geldi, ona dahî gül...
Ben en hakir bir insanı kardaş duyan bir ruhum; Bende esir yaratmayan bir Tanrı’ya imân var; Paçavralar altındaki yoksul beni yaralar; Mazlumların intikamı olmak için doğmuşum. Volkan söner, lâkin benim...
Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selâmetden Çekildik izzet ü ikbâl ile bâb-ı hükûmetten Çağın yöneticilerini doğruluk ve güvenlikten uzaklaşmış görünce Şerefle ve mutlulukla hükümet kapısından ayrıldık. Usanmaz kendini insan...
Uzakta ağır azap çeken kardeşim Solmuş laleler gibi kuruyan kardeşim Etrafını sarmış düşman ortasında Göl gibi gözyaşı döken kardeşim Önünü ağır kaygı örtmüş kardeşim Ömrünce yaddan cefa görmüş kardeşim Hor...
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü, Işık ışık, dalga dalga bayrağım! Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım. Sana benim gözümle bakmayanın Mezarını kazacağım....
Sen istersen kalbimi parçala, kır, çiğne, ez, Benim gene bu yolda tükenmez bir canım var! Sen ölüm ol, başımda her an dolaş, her an gez, Benim de bir gün gene...
Men bir gulam, yük altında ezilmişem, gardaşım, Sevinç bilmez bir mahkumam, ah-u zardır sırdaşım. Damga vurub, zencirleyib tullamışlar zindana, Karlı, buzlu cehennemler mesken olmuşdur bana. Mene dinme, sus deyirsen, ne...
Gözüm uzak, pek uzak bir cihanda… Mavi göller, mor ormanlar, hududu Bir hayâli adım kadar bitmeyen, Görünmeyen bir cennettir orası; Hasret çeken bülbüllerin yuvası, Harâb olmuş gülistanlar… derinden Bir hıçkırık...
– Türk Gençliğine – Ankara, gerçektir çok yüzler gördü; Bu şehri zabt için fâtihler seçti. Bu şehir, başlara çelenkler ördü; Bu şehrin içinden alaylar geçti. Lâkin ey Atatürk, bu ünlü...
– Gençliğe – Yürüyordum: Ağlıyordu ırmaklar, Yürüyordum: Düşüyordu yapraklar, Yürüyordum: Sararmıştı yaylalar, Yürüyordum: Ekilmişti tarlalar. Bir ses duydum, dönüp baktım, bir kadın: Gözler dönük, kaşlar çatık, yüz azgın; Derileri çatlak,...
CTA Content